Demokrasi, Sosyal adalet, Barış ve Ulusal Bağımsızlık için Uluslararası Suriye halkıyla Dayanışma İnisiyatif´i.

18/07/2012
Bizler demokratik, barışsever ve anti-sömürgeci fikirli insanlar olarak Suriye'deki çatışma ortamının tırmanmasından endişe ediyoruz. Özellikle Suriye'ye karşı uluslararası bir askeri müdahalenin ülkede mezhepsel bir iç savaşa neden olmakla birlikte Filistinli, Suriyeli ve ezilen diğer halkların aleyhine sonuçlanır.
Bild

Arap halk ayaklanması Tunus ve Mısır'daki batı destekli zorbaları devirmesiyle, Arap dünyasındaki ezilen kitleleri elektrize etmiş ve Suriye'ye de sıçramaşıyla birlikte hepimiz bu demokratik ayaklanmaların biran önce devrimle sonuçlanmasını arzu ediyorduk.
Esad rejimi ise, Suriye halkının sosyal adalet, özgürlük gibi meşru taleplerini karşılama yeteneğine sahip olmadığını hızla gösterdi.
Daha fazla siyasi haklar üzerinde bulunduğu vaadlerin içi boş vaadler olduğunu kanıtladı. Rejimin tek cevabı demokratik halk isyanını kanla bastırması oldu. Tüm bu yaşanılanlarla binlerce insan öldürüldü, onbinlercesi yaralandı yada cezaevlerine konuldu ve kayboldu. Halk göze batan hareketlerin bariz dengesizliğine rağmen rejimin silahlarına karşılık aylarca barışçil şekilde sokaklara dökülmeye devam etti. Fakat er veya geç kimi silahlı mücadele konumunda olan güçler öne atılarak silahlara sarıldı.
Acımasız, gaddar baskıya karşı kendini savunmak sadece adil olsa da, bazı eğilimler bu meşru müdaafayı öteye iterek hareketin tehlikelere tırmanmasına neden oluyor.
Fakat tüm bunlar şiddetin bir sarmal hali değildir dış müdahale çağrışı mezhepseler üzerinde organize edilmiş ve bu şekilde dış müdahale çağrışı baştan beri hareketin başına tabu edilmiştir.
Her ne kadar halkın talepleri rejim tarafından reddedilip ve bununla dejenerasyonun (yozlaşmanın) ana suçlusu rejim olsa da, kimi muhalif kesimlerin militarize eğilimli olması da elbette şiddetli çatışmaların ortaya çıkması yönünde bir suç ortaklığında bulunmaktadır.
Bu durum, çeşitli dış güçler tarafından özellikle Körfez ülkeleri, Türkiye ve batılılar tarafından kendi çıkarları doğrultusunda kullanılmaktandır. Bu üç güç ülkeyi mezhepsel bir iç savaşa tahrik etmektedirler. Dış güçlerin desteğini alan kimi muhalifler ise adeta şimdiden esad rejiminin ikizi haline gelmişlerdir.
Ülkede kendi içinde köklü kalan demokratik muhalefet ise sokaklarda kaybolmamakla birlikte haylen direnişe devam etmektedir. Ülke içindeki muhalefet bu biçimiyle özgün ilkelerine sadık kalmakla birlikte bu üç ilkeyi sokaklarda haykırmaya devam ediyor.
Şiddete ve İç Savaşa Hayır!
Meshepçiliğe Hayır!
Dış Müdahaleye Hayır!
Bizler Suriye halkının kendi geleceğinde, ulusal eğemenliği hakkındaki kararını saygıla destekliyor ve bütün kalbimizle Suriye'de demokratik halk hareketini demokratik bir değişim için destekliyoruz. Yalnızca böylesi bir hareket, demokratik, barışçıl ve anti-emperyalisttir.
Çeşitli uluslararası tarafların ülkeyi mezhepsel bir iç savaşa itmek için Suriye'nin içişine katılımı gözönüne alındığında, uluslararası dayanışmanın demokratik muhalefeti savunma çağrısında bulunması gerekir. Bu nedenle biz anti-amperyalistler, müzakereler ve dialog için farklı görüşleri destekliyoruz. Ancak bizler bu çağrılarda Esad'ın derhal şu önemli tavizlerde bulunmasındaki gerekliliğinin içinde taşıması suretiyle destekliyoruz.
Katliam ve Baskılara Son!
Siyasi Tutsaklar Serbest Bırakılsın!
Barışçıl gösterilere, İfade Özgürlüğüne ve Siyasi Partilerin Oluşmasına İzin Verilsin!
Ya rejim halk hareketinin baskısından dolayı kısmi tavizler verecek ya da demokratik hareketler artan şiddete karşılık rejimle diayaloga geçecek ve bu şekilde şiddetin tirmanmasından sorumlu olmayacak. Demokratik hareketlerin bu girişimi halkla fikir birliğini oluşturacak (bu girişim başarışız olsa bile) devrimin buna ihtiyacı var. Her iki senaryoda da demokratik güçler puan kazanacaktır.
Bir taraftan hareket alanlarını büyütecekler diğer tarafta ise siyaseten Esad'ı daha da izole edecekler. Ancak bu şekilde Esad'ın müzakerede bulunmak istemeyen muhalifler açıklamasıyla katogorik rett bulunmasını boşa çıkarmakla birlikte diğer yandan da mezhepsel iç savaş çark faaliyetleri meşrulaştırmak isteyenleri siyonizmi ve emperyalizmi açığa çıkarmış olacaklardır.
Büyük hedef, bugünün kitle hareketinin öncüsü olan entelektüel kesimlerin 2005 yılında Şam Bildirisi'nde yer verdiği demokratik bir kurucu meclisinin kurulması iddiasının vurgulanmasıdır.
Mısır ve Tunus devrimleride bu fikirden ilham almıştır. Demokrasi adı altında atıp tutan fakat demokratik bir kurucu meçlisi reddteden herkes er veya geç açığa çıkacaktır.
Demogratik değişim için barışçıl bir ilerleme, suriye halkının yeteneğini ve ulusal eğemenliğini müdaafa etmek yolunde büyük ölçüde güçlendirir.
Emperyalizme ve yionizme karşı despotik zengin Arap rejimlerinin yapamadığını sadece örgütlü halk yapabilir.
Bunun yanı sıra Arap halk ayaklanmasında oluşacak demokratik devrimci değişimler diğer Batı destekli Bahreyn, Yemen, Fas veya Morakko gibi diktatör rejimeri de çökertecektir.
Tunus ve Mısır'daki başarılı isyanlar gibi ayaklanmalar, yerel ve küreşel zalimlere karşı gerekli gerçek sosyal değişim, sosyal adalet ve eşitlik yönünde kitlelerde hevesi derinleştirir.
Suriye devrimi, devrimin yabancı güçler tarafından suistimal edilmesine ve mezhepsel bir iç savaşı önleyip defederse emperyalist hegemonyayı bölgede ve hatta tüm dünyada zayıflaması yönünde bir katkıda bulunmuş olur. Her kim Küresel oligarşiye karşı savaşan herkes –kendi menfaatinden ötürü de olsa- Suriye'de demokratik barışçıl bir devrimden yanadır.
Bizler, bu nedenle suriye halkıyla dayanışma amaçıyla uluslararası Suriye halkıyla dayanışma delegasyonu adı altında bir heyeti biraraya getirmeyi planlıyoruz. Bizler bu grişimimizle demokratik reformların ve müzakere ortamının oluşturlması yönünde desteğimizi dile getirmek istiyoruz.
Bizim için önemli olan, Suriye halkına uluslararası topluluğun Neo-Sömürgeci güçlerin ve onun Arap işbirlikçilerinden oluşmadığinı topluluk dişındaki bu güçlerin bağımsız bir Suriye'yi istemediklerini tam tersine kendi menfaatleri için Suriye'yi tekrar kendi kontrollerine geçirmek için ülkede tehlikeli bir iç savaş çıkarma gayretinde olduklarını dile getirmektir. Bizler siyonizme karşı küresel mücadeleyi geliştirmekteyken onlar İsrail'e yardımcı olmak istiyorlar.
Aynı zamanda, küresel komuoyunun bilincini arttırmak için Suriye halk hareketinin batı uzantılı kadife devrimleri türünden olmadığını, bu hareketin içinde mezhepler arasında güçlü ve bağımsız anti emperyalist kanatlarında olduğunu göstermek ve bu delegasyonumuzla birlikte bu kanatların seslerini duyurulur hale getirmek içindir.
http://www.antiimperialista.org