Uluslararası Suriye için Barış Girişimi İnisiyatifi (IPIS) Sempozyumu Sonuç Raporu: SURİYE'DE BARIŞ İÇİN YENİ FIRSATLAR?
20/4/2019
10 Nisan 2019' tarihinde, Rosa Luxemburg Aachen Kulübü ve Suriye'de Barış İçin Uluslararası Suriye Barış Girişimi İnisiyatifinin davetiyle Almanyanın Kuzey Ren Vestfalya (NRW), eyaletinin tarihi kenti Aachen´da farklı kökenlerden ve politik yönelimlerden oluşan oldukça dikkat çekici bir Suriye muhalefeti buluşması gerçekleşti.
Buluşma Kürt örgütü PYD (Demokratik Birlik Partisi), NCB (Suriye'de Demokratik Değişim için Ulusal Koordinasyon Komitesi) ve MB (Suriye Müslüman Kardeşleri) temsilcileri arasında oldukça itişmeli tartışma olmasına rağmen, IPIS moderatörleri önemli noktalarda gruplar arasındaki bazı benzerliklere dikkat çekerek aşağıdaki kısaca özetlenen talepler doğrultusunda görüş birliğine varılmıştır:
BM´nin 2254 kararında belirtildiği gibi taraflar, Suriyenin farklı milletlerden ve dini topluluklardan oluşmakta olan birlikte yaşam çerçevesinde devletin birlik ve bütünlüğü hususunda hemfikir birliğine varılmıştır. Suriye halkına, Suriyenin kurtuluşu yolunda özel bir statü kazandırılması …
[read more]Emperyalizm, Ortadoğu & Türkiye
21/6/2018 · Mustafa Ilhan
Emperyalizme alternatif yeni bir Ortadoğumu yoksa Emperyalizmin demografik değişimlerine entegre olmakmı? Ortadoğuda savaş gün geçtikçe kızışıyor ve yeni boyutlar alıyor. Küresel güçleri ticari savaşa sürükleyen Geo-Stratejik politikalar, toplumları Demografik değişimlerle devam kutuplaştırmakta. Demografik değişimler ile Emperyalizm, ezilen halkların barışa olan özlem ve hayallerini bir kabusa dönüştürmekte. Ortadoğuda bu demografik değişimlerden ve ticari çatışmalardan nasibini alan Türkiye ise 24 Haziran tarihinde bir sisem değişikliği için seçimlere gitmekte. Bu seçim türkiye toplumu için bir dönüm noktası olma özelliğini taşımakta. Peki seçmen 24 Haziran seçimlerine netür bir cepheden nasıl bakıyor? Yeni sistemin toplum için avantaj ve dezavantajları nelerdir? Seçmenin ekonomik endişesini nasıl degerlendirmek gerekir? Batılı odakların türkiye stratejileri nelerdir? 24 Hazirandan sonra yeni hükümetin ve Recep Tayyip Erdoğanın seçilmesi durumunda kürt sorunun çözümü konusundaki yol haritası nelerdir? Tüm bu konuları akademisyen ve yazar sayın Dr. Bekir Tank ile görüştük.
Sayın Tank, bildiğiniz gibi Hükümet ve Muhalefet 24 Haziran 2018 erken seçimlerine hazırlanıyor. Tabi bu seçim beraberinde bir sistem değişikliğini getirecek bir seçim olma özelliğini taşıdığından ötürü, hem ülke içinde hem de uluslararası arenada büyük bir ilgiyle takip edilmekte. Ayrıca Türkiye toplumu, batı ile olan ilişkilerde ve başta Suriye olmak üzere bölgedeki siyasi ve askeri çalkantılardan ötürü bihayli sancılı bir dönemden geçmektedir. Peki seçmenin 24 Haziran seçimleri hakkındaki düşünceleri ve beklentileri nelerdir? b) AKP ve MHP ittifakının çoğunluğu elde etmesi durumunda Türkiye toplumu açısından yeni sistemin avantajları ve dezavantajları neler olur?
Doğrusu, Türkiye kamuoyu da Batılı …
[read more]Türkiye’nin krizi, ötelendikçe büyüyor
5/3/2017 · Mustafa Ilhan
Merkez ülkelerde faiz artırımına gidilmesi, Türkiye’ye gelen sıcak paranın ani bir şekilde çekilmesi ya da sermayenin uzun süreli çekilmesi söz konusu olursa finans krizi kaçınılmaz. Bu arada krizin ötelenmesi kriz potansiyelinin büyümesi demek oluyor, borçlanmanın artması bu anlama geliyor.
Euro bölgesindeki ekonomik belirsizlik sürüyor. 2008 yılında Yunanistan’da patlak veren Euro krizi, Brexit’ten sonra varlığını bugün İtalyan bankaları üzerinde göstermeye devam ediyor. Mali krizi fırsat bilen aşırı sağ ise Fransa, Almanya ve Hollanda gibi AB ükelerinde büyük bir yükselişte.
Peki Türkiye’deki ekonomik belirsizlik ve gün geçtikçe diplere vuran Türk Lirası’nın durumu ne söylüyor?
Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşlarının Türkiye’nin kredi notlarını düşürmesi, Türkiye ekonomisi için ne anlam ifade ediyor?
Başta AB’li yatırımcılar olmak üzere uluslararası yatırımcıların Türkiye’deki siyasi ve ekonomik istikrarsızlığa tepkisi nasıl?
Türkiye ekonomisi dış yatırımcılara ne …
[read more]ITEXIT?
Ekonomist Joseph Stiglitz: 10 yıla kadar Euro Bölgesinde19 Ülke kalmaz
11/10/2016 · Mustafa Ilhan
Nobel Ekonomi Ödüllü Ekonomist Joseph Stiglitz Euro bölgesi Mali Krizine ve Euro para birimi´nin gelecegi ile ilgili Alman Die Welt gazetesine bir Ropörtaj verdi. Ünlü Ekonomist Joseph Stiglitz Die Welt Gazetesine yaptığı açıklamalar Avrupa gündemine bomba gibi düştü. Joseph Stiglitz Euro Birligi´nin dağılalımı´nın 10 yıl içinde geçekleşeceğini ve Italaya´nın uzun vadede AB birliğinde kalmayacagı´nın açıklamasında bulundu. Joseph Stiglitz, Avrupa’da alınan kararların uygulanmasında yaşanan yavaşlığı konusunda endişe taşıdığını dile getirirken bankacılık birliğinin kurulması veya mevduat garantisi oluşturulması gibi büyük ve derin reformların yapılması gerektiğini belirtti . Avrupa’nın parasal birliği konusunda´da açıklamlarda bulunan Stiglitz, Euro birliği´nin uzun vadede kurtarılamayacağını ve parasal birliğin bitebileceği açıklamasında bulundu. Dünya bankası eski Baş Ekonomisti, Dünya Bankası başkan yardıcısı ve Nobel Ekonomi ödülü sahibi Joseph Stiglitz Die Welt gazetesine şu açıklamlarda bulundu.
"Italyanlar ile konuştuğumda Italyanların ne kadar Euro´dan hoşnutsuz oluklarını duyuyorum. Italyadaki gelişmeler Italya´nın Euro birliğinde kalamayacağı´nın sinyallerini vermekte. Daha fazla derin reformlar olmadan parasal birlik çalışmaya devam etmeyecek er veya geç Euro bölgesi dağılacaktır ve Italyanlar bu dağılımın öncüleri olacaktır. Italyanlar uzun zamandır bu gerçeklerle yüzleşmeyi red ediyor ve Euro bölgesin´den bir çıkışı kabullenemiyorlardı. Lakin şuan Euro´dan çıkış Italyanlar için kaçınılmaz bir gerçektir ".
Hangi üye Ülke Euro Birliğin´den çıkacak?
Ekonomik belirsizlikler ile mücadele yetersiz diyen Stiglitz devamında şu açıklamlarda bulundu." Euro´nun belirsizliği beni endişelendiriyor dahada kötüsü …
[read more]Euro rejimi ve Brüksel diktası!
Yoksulluk, işsizlik, ırkçılık, mültecilik, silah sanayisi ve ve tüm bunları gündeme taşıyan mali krizler ve siyasi çalkantılar.
28/9/2016 · Mustafa Ilhan
Brüksel diktasına karşı alternatif yeni bir sol hareket mi? Yoksa sisteme entegre olmak mı? Muhatap Yunanistan eski maliye bakanı Yanis Varoufakis. Varoufakis geçtiğimiz günlerde, Alman Neues Deutschland gazetesine yaptığı açıklamada, AB mali krizine ve Avrupalı elitlere karşı bir Pan-Avrupa hareketi için sivil itaatsizlik çağrısında bulundu. Varoufakis isim vermeden Euro para biriminden çıkışı savunan ‘Uluslararası AB Karşıtı Euro’dan Çıkış Forumun’a sert bir dille eleştirilerde bulundu.
Voroufakis, “Euro bugün çökme aşamasına gelmiş durumda. Ya Euro’yu reforme eder ve daha beşeri bir konuma getiririz ya da çöküşünü izlemek zorunda kalırız. Euro’nun feshedilmesini savunan çevrelere sesleniyorum: Euro’dan çıkış ırkçılığın daha da büyümesine neden olacaktır. Euro’nun feshedilmesi beraberinde yeni krizler getirerek ırkçılığın büyümesine ve ırkçı partilerin tehlikeli boyutlara tırmanmasına vesile olacaktır. Burda Euro’nun feshedilmesini isteyenler bu denli gelişmelerde önemli bir rol oynayacaklardır” şeklindeki eleştirileri oldukça dikkat çekiciydi.
Varoufakisin bu açıklamarına gelmeden önce kısaca Varoufakisin son bir yılda çalışmalarına değinmekte fayda var.
DIEM 25
Eski bakan Yanis …
[read more]RUPP: Türkiye ‘uçarsa’ Rusya vurur!
7/2/2016 · Mustafa Ilhan
ABD, Türkiye'ye Suriye toprakları üzerinde uçmaması talimatı verdi. Sayın Putin de bunu açıklamıştı. Hadi bakalım, sıkıysa Suriye üzerinden uçun, Kürtlerin, YPG'nin bölgelerini bombalayın da görelim! O açıklamadan beri zaten Türkiye tek bir uçuş yapmış değil. Yaptıkları anda Rusya vuracaktır.
Doğu Almanya Demokratik Cumhuriyeti (DDR) adına 1979 yılından itibaren NATO karargahında ajanlık faaliyeti yapan ve NATO’nun en gizli bilgilerini sızdıran “Topas” kod adlı Alman eski ajan Rainer Rupp, Rusya politikası, Rus-Türk-ABD ilişkileri, Suriye sorunu ve Kürtler hakkında önemli değerlendirmelerde bulundu.
Gazetemizin sorularını yanıtlayan Rupp, Rus uçağının düşürülmesinden sonra ABD’nin Türkiye’ye “Suriye topraklarında uçmayın” talimatı verdiğini hatırlatarak, “Hadi bakalım, sıkıysa Suriye üzerinden uçun, Kürtlerin, YPG’nin bölgelerini bombalayın da görelim! O açıklamadan beri zaten Türkiye tek bir uçuş yapmış değil. Yaptıkları anda Rusya vuracaktır” dedi.
Rusya ekonomisinin bir durgunluk yaşadığı …
[read more]Euro Exit tartışmaları
10/7/2015 · Mustafa İlhan
AB’nin neo liberal politikalarla, yoksulluğu, eşitsizliği ve işsizliği arttırdığı, toplumlardan ziyade büyük sermaye, bürokrasi ve egemen siyasi grupların lehine hareket ettiği düşüncesi, Avrupa’da dozu giderek artan bir tartışmaya dönüşüyor.
Yunan halkının geçen pazar günü, kreditörlerin kemer sıkma politikasına ‘OXİ-Hayır’ demesinin artçı sarsıntıları devam ediyor. Yunanistan Başbakanı Alexis Tsipras ve AB’nin karar mercileri, daha çok şu anda karşılıklı uzlaşma yönünde mesajlar verirken, Yunanistan’ın Euro Bölgesi’nden çıkması da bir başka olasılık olarak karşımızda duruyor.
Ancak böylesi bir olasılığa karşı daha dünden hazır olanlar da var. Avrupa ülkelerinde daha çok Uluslararası AB Karşıtı Euro’dan Çıkış Forumu (Euro Exit) olarak kendilerini adlandıran sol kesimler, 26-28 Haziran tarihlerinde Atina’da bir konferans düzenledi. Benim de katıldığım konferansın sonuç bildirgesi ise bir kaç gün önce açıklandı. Kürdistani kurumlar ve …
[read more]Kürdistanî ve “Darul Selam” bilinciyle
3/7/2015 · Mustafa Ilhan
Türkiye ve Kürdistan´da bir seçimi daha geride bırakmış olduk. 13 yıllık AKP iktidarı hegemonyasına karşılık %13´lük bir irade gösteren karşıt bir hegemonya oluşmuş durumda. Bu yeni Kürt hegemoyasına yönelik bir şiddet katma ve kriminalize etme çabaları görülmekte. Bunun bir benzerini 2011 yılında Tunus’ta başlatılan Demokratik Halk Ayaklanmaları’nda ve benzeri Arap Baharı isyanlarında da görmüştük. Suriye´deki iç savaş, bölgesel sorun olan Kürt sorunu ve dünya üzerindeki mali kriz bölgenin daha fazla şiddet ortamına girmesine vesile olmakta. Emperyalizm, içinde bulunduğu Kapitalist mali krizden ötürü daha da hırçınlaşmakta ve bir zamanlar düşman olarak ilan ettikleri hak, adalet ve barış arayışında olan demokratik kitle hareketlerini bugün bir maşa gibi kullanıp daha sonra idam sehpalarına mahküm etmekte. Emperyalist politikaların en basit örneğini Mısır´da görmek yeterli olsa gerek. Peki Batı Dünyası ile Ortadoğu arasında bir köprü niteliği taşıyan,Türkiye ve Kürdistan´da yapılan seçimler ile elde edilen seçim sonuçlarıyla Kürdistan halkını bundan sonra neler beklemekte? Kim, neden Kürt halkını yeni kaoslara sürüklemekte? Müslümanıyla gayrımüslimiyle %80’lik bir barış iradesini gösteren bölge halkını ne tür tehlikeler bekliyor? Kürt Hareketi içine dalmış kimi karanlık güçler ile yüzleşmenin zamanı geldi mi? Halkın psikolojik durumu nedir? Tüm bu soruları Kürdistan´da Müslüman kimliğiyle tanınan, halkın içinden gelen Kadir Bal´a sorduk.
Diyarbekir ve Kürdistan’daki son gelişmelere dair neler söylemek istersiniz?
Ben cenaze saymak istemeyen bir halk görüyorum. Elinde cenaze fenerleri ile hayatı arayan bir halk görüyorum. Kürdistan’ın aziz ruhuna yapılan haksızlıkları görüyorum. Kürdistan’ı İslamcı, Sosyalist, Anarşist, Seküler, Dindar şeklindeki kategoriler üzerinden atomize etmek isteyen egemenleri görüyorum. Buna alet olan birçok Kürt ve Kürdistanlı insanları görüyorum. Mesela Kürdistan’ın acılarına karşı benzinle giden İstanbul İslamcılığını yahut İstanbul solcularını görüyorum. Bunların gazına gelen Kürdistanlı nice genci görüyorum. Kürdistanî bir bilinçle yaklaşılmadıkça bir ülkenin, bir halkın nasıl parça parça, lime lime …
[read more]Uluslararası AB karşıtı Forumu´nun Avrupa Birliği’ne yönelik deklarasyonu
www.euroexit.org
3/7/2015 · Çeviri: Beriwan Avci – AlternatifSiyaset.Net
Uluslararası AB karşıtı Forum, 26-28 Haziran’da Atina’da yapılan toplantıyla yoluna devam ediyor. Amacımız Euro Bölgesi ve emperyalist AB’ye bağlı Avrupa devletlerinin geri çekilmesi için AB’ye karşı verilen savaşı yaygınlaştırmanın yanı sıra AB karşıtı forum sayesinde koordine edilen sosyal dönüşüm için mücadele eden Sol kitlenin ve halkın arasına karışmaktır.
1. Mali krizin patlak vermesinden sonra geçen yedi yılda, Avrupa Birliği’nin giderek daha gerici, halkın taleplerine kulak asmayan ve neoliberal bir tutum içinde olduğunu görüyoruz. Kemer sıkma politikası bir Pan-Avrupa yöntemidir ve herhangi birinin bunu sorgulamasına dahi müsamaha gösterilmemektedir. Bugün en halk karşıtı politikalar, AB bayrağı altında ve Euro kurumlarında yürütülüyor. Bu rastlantısal bir yönetim değil. Neoliberalizm, kemer sıkma politikası, sosyal hakların lağvedilmesi, iş dünyasının verim kaybı; AB’nin ruhuna derinlemesine işlemiş durumda. Avrupa Birliği, küresel krizin merkezindeydi ve bir kez daha asla değişmeyeceğini, bir iyileşmeye gitmeyeceğini ve herhangi bir gelişme kaydetmeyeceğini kanıtlamış oldu. …
[read more]Devrimci Dinanizmden Yoksun Türkiye Solu
27/4/2015 · Mustafa Ilhan
Alternatif Siyaset Sitesi Genel Yayın Yönetmeni Ali Riza Şimşek ile Türkiye´de Kapitalist Sisteme alternatif odakları, Türkiye Sol Hareketi´nin çıkmazlarını, Kürt Hareketini ve Küressel Mali Krizin Türkiye´ye yansımalarını görüştük. 2012 yılından beri internet üzerinden yayın yapan Alternatif Siyaset´in Genel Yayın Yönetmeni Ali Riza Şimşek ile yaptığımız Ropörtajı ilginize sunuyoruz.
"Alternatif Siyaset halka, işçi ve emekçilere, kadınlara, ezilenlere... yani kurulu düzenin sömürdüğü, istismar ettiği, mağdur ettiği kitlelere inanç, kimlik, kültür ve etkisi altında oldukları ideolojik saiklere göre yaklaşmaz. Dini inanç ve duyguları güçlü geniş kitleleri sırf bu nedenle dışlayan sözde aydınlanmacı, "sol" sekter siyaseti reddeder. İnançlı halk kitlelerinin dini duygularının sömürülmesine karşı çıkarken, inanç ve vicdan özgürlüğünü de savunur".
"Bizim gibi ülkelerde özellikle de finans sektörünün aşama aşama uluslararası sermaye kuruluşlarının denetimine alındığını biliyoruz. 2008 krizinin "teğet" geçtiği ilan edilmişti ve genelde bu tespit kabul gördü.Aslında bu doğru değildi, bir efsaneden, …
[read more]Katar ve Türkiye ekseni kaybetti
3/8/2013 · Mustafa Ilhan
Darbe sonrası önünde uzun ve zorlu bir yol olan Mısır’da iç barışın tesisi için geçiş hükümetinin Müslüman Kardeşler’in hatasına düşmeyerek kapsayıcı olması ve tüm kesimlerin taleplerini dikkate alması gerekiyor.
Mısır’da darbe yapıldığı sırada başkent Kahire’de çatışma ortamının taraflarının nabzını tutan Radikal Gazetesi Dış Haberler Müdürü Fehim Taştekin, edindiği çarpıcı izlenimleri ve görüşlerini gazetemizle paylaştı. Müslüman Kardeşler, darbe karşısındaki tutumunu “meydanlardan ayrılmayız” diye özetlerken, ordu ise hiç bir geri adım atma izlenimi vermiyor. Ülkede kutuplaşma artarken, Gazeteci-Yazar Taştekin, ödünç oylarla iktidara taşınan Müslüman Kardeşlerin; baskıcı ve uzlaşmaz tavrı nedeniyle gözden çıkarıldığını, darbe sonrası Mısır’ın önünde uzun ve zorlu bir yol olduğunu, iç barışın tesisi için geçiş hükümetinin İhvan’ın hatasına düşmeyerek kapsayıcı olmasını söyledi.
Mısır’daki …
[read more]Türkiye fırsatı kaçırmamalı
3/8/2013 · Mustafa Ilhan
Gazeteci Fehim Taştekin, Türkiye’nin askeri tehditlerle Rojava’da sonuç alamayacağını söyledi. Kürtlerin sık sık dostluk mesajı verdiğini ifade eden Taştekin, Ankara’nın bu fırsatı kaçırmaması gerektiğini de vurguladı.
Rojava’da El Kaide bağlantılı grupların Kürtlere yönelik artan saldırılarıyla birlikte, burdaki çatışmalar yeni bir boyut kazandı. Türkiye’nin Kürtlere karşı bu grupları desteklediğine dair çok sayıda iddia olduğunu hatırlatan Radikal Gazetesi Dış Haberler Müdürü ve dış politika yazarı Fehim Taştekin, Türkiyenin askeri tehditlerle buradaki Kürt oluşumunu engelleyemeceğine dikkat çekerek, Ankara’nın PYD Eşbaşkanı Salih Muslim’in sürekli dile getirdiği dostluk mesajlarını fırsat olarak değerlendirmesi ve yeni yapıyla diyalog içinde olması gerektiğini vurguluyor. Ortadoğu’daki gelişmeleri yakından takip eden Taştekin, Rojava’daki çatışmalar, Türkiye’nin Suriye ve Rojava’daki Kürtlere yönelik politikası ve Güney …
[read more]Eliaçık’tan Gezi’nin anatomisi
3/8/2013 · Mustafa Ilhan
“Gezi Parkı’ndaki 19 ütopik güzel günle, Türkiye’ye güzel bir toplum projesi sunuldu. Barış projesi çalışmaları başlatıldı. Farklı gruplar nasıl birarada yaşar, inançla inançsızlık nasıl birarada olur, hatta günah ile sevap toplumda nasıl birlikte yaşıyabilir, örneği Gezi’de gösterildi. Bu nedenle bu çok önemli bir projedir.”
İslam’ın özü üzerine önemli araştırmaları ile tanınan yazar ve Antikapitalist Müslümanlar üyesi İhsan Eliaçık, Türk Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan’ın bir diktatör olduğunu söyledi. Eliaçık, “Diktatörlük illaki katliamlar yapmak değildir. Diktatör, otoriter ve totaliter üsluplu liderlere denilir. Herşeye karşıcıdır. Bunların ikisi de Tayyip Erdoğan’da var” dedi. Eliaçık ile Gezi Parkı direnişini, burada çıkan sonuçlar hakkında görüştük.
Öncelikle Gezi hareketini tanımlar mısınız?
Gezi Parkı’ndaki hareket antiemperyalist, antikapitalist bir harekettir. Herhangi bir siyasetçinin yaptığı bir açıklamaya bakarak kararlar almaz.
Taksim direnişinde siz ve sizin de ilişkisi olduğunuz Antikapitalist gençlik de …
[read more]Uluslararası Suriye'deki Savaşı Sonlandırma İnisiyatifi
Demokrasiye evet, yabancı müdahaleye hayır!
10/12/2012
Biz, bu apeli imzalayanlar, uluslararası sivil toplumun parçası olarak Suriye halkının bugünkü uğradığı korkunç katliamlardan dolayı giderek endişe ediyoruz. Bu nedenle biz, Eylül 2012 yılında meslektaşlarımızın Beyrut ve Şam'da gerçeği bulma misyonu (Fact-Finding-
Mission) sonuçlarına dayalı ortaya çıkmış olan siyasi girişimini destekliyoruz: Biz yüksek rütbeli tanınmış şahsiyetlerin bir heyet seyahati ile Suriye'ye gitmelerine ve ordaki en önemli siyasi aktörler ile görüşmeler´de bulunmaları için çağırıda bulunuyoruz.
Bununla, dünya barışını, bağımsız ve egemen bir ülke olarak Suriye'nin varlığını tehdit eden silahlı çatışmaya karşılık siyasi bir çözüm yolunu açma yönünde yardim edilmelidir.
Bu anlamda, biz şu açıklamaya katılıyoruz:
Tüm gözler, halktan büyük kan bedeli talep eden savaşa odaklanmış durumda. Suriye halkının demokratik hakları için meşru hareketi diğer arap kardeşlerininki gibi huzurlu başladı.
Lakin bu hareket şuan ise bölgesel ve uluslararası katılımlı mezhebsel bir savaşa girme riskini taşıyor. Ayrıca, artan jeopolitik karışıklıklar endişe uyandırıcı.
Bizler, hiçbir tarafın bu yıpratma savaşından böyle kısa bir süre içinde galip çıkmayacaklarının bilincindeyiz. Bu durumda, Suriye ve Arap halkları, …
[read more]Demokrasi, Sosyal adalet, Barış ve Ulusal Bağımsızlık için Uluslararası Suriye halkıyla Dayanışma İnisiyatif´i.
18/7/2012
Bizler demokratik, barışsever ve anti-sömürgeci fikirli insanlar olarak Suriye'deki çatışma ortamının tırmanmasından endişe ediyoruz. Özellikle Suriye'ye karşı uluslararası bir askeri müdahalenin ülkede mezhepsel bir iç savaşa neden olmakla birlikte Filistinli, Suriyeli ve ezilen diğer halkların aleyhine sonuçlanır.
Arap halk ayaklanması Tunus ve Mısır'daki batı destekli zorbaları devirmesiyle, Arap dünyasındaki ezilen kitleleri elektrize etmiş ve Suriye'ye de sıçramaşıyla birlikte hepimiz bu demokratik ayaklanmaların biran önce devrimle sonuçlanmasını arzu ediyorduk.
Esad rejimi ise, Suriye halkının sosyal adalet, özgürlük gibi meşru taleplerini karşılama yeteneğine sahip olmadığını hızla gösterdi.
Daha fazla siyasi haklar üzerinde bulunduğu vaadlerin içi boş vaadler olduğunu kanıtladı. Rejimin tek cevabı demokratik halk isyanını kanla bastırması oldu. Tüm bu yaşanılanlarla binlerce insan öldürüldü, onbinlercesi yaralandı yada cezaevlerine konuldu ve kayboldu. Halk göze batan hareketlerin bariz dengesizliğine rağmen rejimin silahlarına …
[read more]‘İsrail kuşatmayı derinleştiriyor’
18/12/2010 · Mustafa Ilhan
’HAMAS’ın ana siyasi hedefi siyonist işgali bertaraf etmektir. Ve bunun için de Filistin’in özgürlüğüne, mültecilerin geri dönmesine önem vermektedir. HAMAS’ın bütün Filistinliler adına kabul ettiği ve mücadelesini verdiği asgari taleplerden biri de, 1967 öncesi sınırlar dahilinde kurulacak ve başkenti Kudüs olacak bağımsız bir Filistin devletidir.“
Filistin Başbakanı İsmail Haniyah ile İsrail- HAMAS çelişkisi, Gazze’nin durumu , Filistin Kurtuluş Örgütü (FKÖ) ve İslami Cihad ile ilişkiler üzerine görüştük.
HAMAS'ın şu anki siyasi programı nedir?
HAMAS, tüm Filistin’e şamil bir halk hareketidir. Filistinlilere sosyal alanlarda yardımı amaçlayan faaliyetler göstermektedir. Siyasi alanda ise HAMAS’ın ana hedefi Siyonist işgali bertaraf etmektir. Ve bunun için de Filistin’in özgürlüğüne, mültecilerin geri dönmesine önem vermektedir.
HAMAS’ın bütün Filistinliler adına kabul ettiği ve mücadelesini verdiği asgari taleplerden biri de 1967 topraklarında kurulacak ve başkenti Kudüs olacak bağımsız bir Filistin devletidir. Hakeza mültecilerin geri dönüşünün sağlanması ve bütün esirlerin serbest bırakılması da bu cümledendir.
HAMAS belirli koşullar altında İsrail devletinin varlığını tanır mı? 'İsrail'in haritadan silinmesi' ile …
[read more]“Hristiyanlar ve Siyonist Olmayan Yahudilerle Özgür Topraklarda Yaşamaya Hazırız!”
24/11/2010
İslami Cihad Sözcüsü Ebu Ubeyde Şakir:
“Hristiyanlar ve Siyonist Olmayan Yahudilerle Özgür Topraklarda Yaşamaya Hazırız!”
RÖP: Muhammed Aburous / Eylül 2010 / www.sumud.org
1983'te kurulan İslami Cihad Hareketi Filistin'in özgürlüğü için silahlı mücadeleye sarılan ilk İslami örgüt. Arafat'ın seküler projesine Müslüman Kardeşler'in kurduğu Hamas'tan çok daha önce alternatif oluşturmuş ve silahlı mücadeleye girişmiştir.
İslami Cihad, Filistin Ulusal Yönetimi çerçevesinde düzenlenen seçimlere boykot çağrısını sürdürüyor ve Filistin'in özgürlüğü yolundaki tek geçerli stratejinin silahlı direniş olduğunu savunuyor. Fetih ve Hamas arasındaki iktidar mücadelesinde ise tarafsız kalmayı seçiyor.
Haziran-Temmuz 2010 tarihlerinde Lübnan’daki Aynel Hilve mülteci kampına giden SUMUD temsilcisi Muhammed Aburous’un, İslami Cihad sözcüsü Ebu Ubeyde Şakir'le yaptığı röportajı İngilizceden Esra Saraç çevirdi.
Muhammed Aburous: İslami Cihad nedir?
Ebu Ubeyde Şakir: Toprakları işgal edilmiş, yurtlarından sürülmüş insanlar olarak geri dönüp mümkün olan her yolla özgürlüğümüzü elde etmenin mücadelesini veren insanlarız biz. Filistin İslami Cihad Hareketi olarak biz işgalin doğal yanıtıyız. Bizi ayakta tutan üç şey var: İslam, Filistin ve bir özgürleşme yolu olarak cihad. Bu üç temel, Arap ve İslami çevrelerde, uluslararası alanda tüm siyasi güçlerle ilişkimize yön veren belirleyici hususlardır. Filistin halkı içindeki çalışmalarımızda ana slogan olarak birlik ve direniş ilkesine odaklanırız. Birlik, halkımızı koruyabilecek tek şeydir ve direniş gelişme kaydedebileceğimiz tek yoldur. Bu temellere dayalı olarak herkesle işbirliği …
[read more]Sumud, el-Hilweh’e geri dönüyor
8/5/2010
İkinci aşamaya doğru ileri!
Geçen yıl Ağustos ayında, Sumud tarafından organize edilen ve yirmiye yakın Avrupalı genç erkek ve kadından müteşekkil olan bir gönüllü çalışma tugayı, güney Lübnan’daki Ein el-Hilweh Filistin mülteci kampına doğru yola çıktı. Genç Filistinli ve Lübnanlıların kurduğu Nashet vakfı tarafından davet edilmiş olan misafirlerdik. Bu kamp bütün Filistin halkı için bir sembolü ifade ediyor çünkü her zaman için kurtuluş mücadelesinin en ön safında, İsrail’e karşı direnişin bir kalesi olarak kaldı.
Bu bir tatil değildi, bizler bir çalışma tugayıydık. Üç hafta içerisinde, Lübnan ordusu tarafından tıpkı bir toplama kampı gibi korunan kampın tam da ana giriş kapısına yerleştirilmiş olan harap haldeki küçük bir binayı restore ettik. Nashet’ten arkadaşlarımızla birlikte çalışarak üç hafta içerisinde binayı restore ettik ve temel gereksinimlerini sağladık, böylece bu bina çok amaçlı bir toplum merkezi, belleğin ve toplumsal bağlılığın paylaşıldığı bir mekan, mülteci kampındaki bütün gençler için bir buluşma noktası haline gelebildi; bir pasaportu olmayan ve en büyük hayali bir gün anavatanına dönmek olan sürgün gençler için.
Eve dönmeden önce küçük bir kutlama gerçekleştirdik. Enternasyonalist bir kardeşlik …
[read more]Tarihi Filistin’de demokratik ve seküler bir devlet için!
13/4/2010
İkinci Haifa Konferansı, 28-30/5/2010
Abnaa el Balad
Halkımızın çektiği acıların son bulması ve çatışmaların çözümlenmesi için yegane program; Filistin halkının ülkesel ve ulusal haklarının iade edilmesi, çözümün temeli olarak demokrasi ve insan hakları prensiplerinin benimsenmesi ve etnik temizliğin, zulmün ve ırkçılığın reddedilmesi ve karşı konulmasıdır. Bunun anlamı, bütün Filistinli mültecilerin sürgün edildikleri tüm bölgelerden geri dönmesi ve Filistin’in tüm ulusal toprakları üzerinde tek bir demokratik seküler devletin kurulmasıdır.
Hazırlık sürecine katılım için çağrı:
Yüzyıldan fazla bir süredir, Filistin halkı ulusal ve insani haklarının gasp edilmesinin acısını yaşıyor. Filistinlilerin çoğu dünyanın her yanına dağılmış mültecilerden oluşuyor. İşgale karşı direnişinde dimdik ayakta duran Gazze, yoğun bir yasadışı kuşatmaya maruz kalıyor. Irkçı işgal rejimi, evleri ve köyleri istimlak etmek ve yıkmak, kimlik belgelerine el koymak ve konut hakkını engellemek, evlilikleri engellemek ve ailelerin bir araya gelmesini reddetmek, duvarlar ve yerleşim yerleri inşa etmek gibi yollarla ülkenin her yanındaki halkımıza karşı etnik temizlik seferberliğine devam ediyor. Hepimiz vahşi bir ırkçı rejimin hükmü altında, bütün hayatı kapsayan baskı, …
[read more]Onlara Öğretecek Hiçbir Şeyimiz Yok
13/4/2010
Bir iktisadi felaket, hayat tarzımızı değiştirmemize engel olan zengin Batı’yı kasıp kavuruyor. Zamanı gelmişti! Gerçekten de, bu bolluktan bize gına gelmişti.
Halkın en güçlü afyonu din değil paradır. Maddi refahın şeytani mekanizması, insanların ne tür bir çıldırtıcı kalıba saplanıp kaldıklarını anlamalarını engellemekle mükellefti. Yine de, ileride bir tehlike mevcut.
Çöküş korkusu, insanoğlunun barındırdığı en garezkâr duyguları besleyebilir. Polis devleti yalnızca dışarıya ve halka karşı ayakta duran şeytani bir araç değildir; aynı zamanda "yurttaşların" zihnini de manipüle eder. Şimdiye değin yurttaşları birer tüketici-tebâ haline getirdi, onların kasvetli yalnızlıklarının içinde hapsolmasını ve "emniyet" için talepkâr olmasını sağladı. Polis devleti yığınlar arasındaki zeminini kaybetmemek için, el çabukluğuyla yeni bir yabancı düşman yarattı: İslami …
[read more]